1277) Ergenekon Davasının Gerekçeli Kararı Açıklandı

Yayin Tarihi 3 Nisan, 2014 
Kategori BASIN-YAYIN

Ergenekon’un gerekçeli kararı açıklandı

image001 

Ergenekon davasının gerekçeli kararı UYAP üzerinden açıklandı. Gerekçede “Derin devlet yapılanması ile ilgili Türkiye’de ilk kez böyle bir karar verildi” şeklinde ifadeler yer aldı.

16 bin 798 sayfadan oluşan ve 8 ayda yazılan gerekçeli karar 3 kitaptan oluşuyor.

5 Ağustos 2013 günü karara bağlanan ve aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan ve Danıştay Saldırısı faili Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın gerekçeli kararı 8 ay sonra açıklandı.

GEREKÇELİ KARARIN ÖNSÖZÜ

Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi  dün gerekçeli kararı UYAP’a yükledi, bugün de sabah saatlerinde onay işlemini gerçekleştirdi.  Onayın ardından davanın tarafları UYAP üzerinden gerekçeli karara ulaşabiliyor.

“DERİN DEVLET YAPILANMASI HAKKINDA İLK KEZ BİR YARGI KARARI VERİLMİŞTİR”

Gerekçeli kararın önsözünde şu ifadelere yer verildi:
”20 Ekim 2008′ de duruşmaları başlayan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Davası 5 Ağustos 2013′ te sona ermiştir. Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı,  bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların  bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dahil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikayet edilen “derin devlet yapılanması’ hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir.”

Kararda yer alan bazı önemli başlıklar şöyle:

ECEVİT, GÜL VE ERDOĞAN HÜKÜMETLERİNİ HEDEF ALDI

* Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu belirlendi
* Örgüt özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.
* İlk dönemde hükümetin başında olan Başbakan Bülent Ecevit, görevinden el çektirilmeye zorlandı.

SARIKIZ, AYIŞIĞI DARBE PLANLARI İLE AK Parti HÜKÜMETİ MEN EDİLMEK İSTENDİ

* AK Parti hükümetine karşı Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde yasadışı olarak oluşturulduğu anlaşılan Cumhuriyet Çalışma Grubu’ nun faaliyetleri ve planlanıp yürürlüğe konulan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven darbe planları çerçevesinde hükümeti cebren ıskata veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs edildiği görülmüştür.
* Bu dönemle ilgili birçok plan ve delilin ele geçirilmesi yanında zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı’ nın tuttuğu günlüklerin 2003-2004 yılına ait kısmı ile yine sanık Mustafa Balbay’ ın tuttuğu dijital not/günlük mahiyetinde ki çalışmalar suç içeren eylemlerin anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
* Önceki darbeler de dayanak olarak gösterildi
* Terör örgütüne Türk gladyosu ‘Ergenekon’ adını verdi
* Sanıklar terör örgütü mensubu olduğu için cezalandırıldı

DANIŞTAY SALDIRISI ÖRGÜTÜN İKİNCİ DÖNEMİ

* Danıştay ve cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi
* Danıştay saldırısı öncesi STK ile hükümetin görevleri engellenmek istendi

DERİN DEVLET İLE İLGİLİ İLK YARGI KARARI

* Derin devlet ile ilgili ilk kez yargı kararı verilmiştir
* Ergenekon örgütünün TSK içinde ‘Karargah Evleri’ adı altında örgütlendiği anlaşılmıştır

ÖRGÜTÜN BAZI HÜCRELERİNE ULAŞILAMADI

* Örgüt üyeleri arasında sınırlı iletişim olduğu tespit edildi
* Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür
* Ortaya çıkarılamayan hücreler için soruşturma devam etmeli

AK PARTİ KAPATMA DAVASINDA DA AKTİF FAALİYETLERİ OLDU

* AK Parti kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleri oldu
* Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi’nde yoğunlaşan muvazzaf personel ve silsilede ki üstleri tarafından hükümet aleyhine yasadışı planlar hazırlanmış, sahte isimlerle internet siteleri kurdurularak buralarda hükümeti yıpratıcı psikolojik propaganda içerikli yayınlar yapılmış, bunlarla hem toplumun tahrik olması hedeflenmiş, hem de AK Parti’nin kapatılması sürecinde deliller üretilmiştir
* Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var
* Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı
* Azınlık, cemaat ve Alevi toplum önderlerine eylem hazırlığı yapıldı. Azınlıklara karşı sistematik bir nefret söylemi gerçekleştirildiği açıktır

İLKER BAŞBUĞ TERÖRİST DEĞİL TERÖR SUÇLUSU

* Hurşit Tolon’da TSK’ya ait ‘Psikolojik Harp’ adlı dosyalar ele geçirildi
* İlker Başbuğ’a terörist değil terör suçlusu tanımı yapıldı
* Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı.
* Bazı internet siteleri Başbuğ’dan onay alarak yayın yaptı. Başbuğ, kara propaganda oluşturmak için internet sitelerini organize etti.
* Muzaffer Tekin’in telefon fihristinde Başbuğ’un telefon numarası var

ÖRGÜTÜN PKK İLE İLİŞKİSİ

* Bugüne kadar yasama ve yürütmeye karşı işlenen suçlar cezasız kaldı
* Örgütün PKK gibi örgütlerle ilişkisi belgeler kapsamında anlaşılmaktadır.

POLİSİN ALEYHTE DELİL ÜRETTİĞİ DOĞRULANMADI

* Polisin aleyhte delil ürettiği iddiası doğrulanmadı
* Bugüne kadar hesap sorulamaması örgütün gücünü ortaya koyar

BİR HÜCRESİNE SUSURLUK DAVASINDA RASTLANDI

* Örgütün bir hücresine Susurluk Davası’nda rastlanmıştır.
* Susurluk hükümlülerinin sanıklarla girift bir ilişkisi olduğu saptandı

SAVUNMALARDA TSK’YA İFTİRA ATILDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİR

* Yapılan savunmalarda, Ergenekon Terör Örgütü’nün faaliyetlerinden dolayı sanıkların suçlandıkları hususu görmezden gelinerek, Türk ordusuna büyük bir bühtan (iftira) yapıldığı iddia edilmiş ve sanki Türkiye’de hiç darbe olmamış ve hükümetlerin görevi sekteye uğratılmamış gibi bir yaklaşım sergilenmiştir
* Oysa ülkeyi darbeye götüren süreçte  gelişen acılarla dolu olaylar ve bu olayların ardından gerçekleşen müdahalelerin izleri hala tam olarak silinememiştir. Bu gerçekliği kim görmezden gelebilir

YÜZLERCE DELİL VAR

* Bunun yanında Ergenekon Terör Örgütü’ nün gerek yönetici ve gerekse üye konumundaki hemen hemen tüm mensupları ülkede bir askeri müdahale veya darbe ortamının oluşmasını istemekte, hatta memleketin kurtuluşu için bunun olmazsa olmaz olduğunu düşünmekte ve yaptıklarını bir Kuva-yı Milliye Harekatı olarak değerlendirmektedirler. Dosyada bu tür yüzlerce delil mevcuttur
* Sanıklar bu kastlarını, hem nefret ve şiddet içeren söylemleri hem de eylemleriyle açıkça ortaya koymaktadırlar. Hatta bazı sanıklar söz konusu bu yöndeki isteğin “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir

DAVA, DEMOKRATİKLEŞMEYE KATKI SAĞLAYACAK

* Ergenekon davası, demokratikleşme için katkı sağlayacaktır
* Her davada görülebilecek hatalar büyütüldü

Ayşegül USTA – Burcu PURTUL UÇAR / HÜRRİYET

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26144339.asp

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap