114) TARİH BAŞA SARIYOR -2

Yayin Tarihi 11 Şubat, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

image00134.jpg

 

 

Türkiye: Sonun başlangıcı

18 Mayıs 1919 tarihli The New York Times gazetesi, “Türkiye: Sonun Başlangıcı” başlığı altında “Türkler’e Anadolu’da küçük bir bölge bırakılabileceğini” yazıyordu.

İzmir’in işgali, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tarih boyunca  Türkler’e hangi gözle baktığının da bir göstergesi ve dahası “tarihi bir belgesi” oldu.18 Mayıs 1919 tarihli The New York Times gazetesi, “Türkiye: Sonun Başlangıcı” başlığı altında “Türkler’e Anadolu’da küçük bir bölge bırakılabileceğini” yazıyordu:

image00213.jpg

“İzmir’in işgali; Asya ve Avrupa Türkiyesi’nin her tarafında manda   yönetimlerinin kurulması ve Türkiye Devleti’nin bağımsız bir imparatorluk olarak varlığının ortadan kaldırılması yolunda atılan ilk adımdır. Halen İstanbul’da bulunan Türk Sultanı’na Bursa ve civarında küçük bir bölgenin bırakılacağı tahmin edilmektedir.”
(…) Aynı kaynaktan verilen bir diğer habere göre, Avrupa Türkiyesi iki bölüme ayrılarak bir bölümü Yunanistan’a verilecek, diğer bölüm ise uluslararası bir devlet haline getirilecektir. İstanbul ve çevresini kapsamına alacak olan bu ikinci bölümün Amerika Birleşik Devletleri mandası altında yönetilmesi öngörülmektedir.
Oysa, Gandhi’nin ifadesiyle, “Öldü sanılan Türkler, cenaze törenleri için hazırlanan tabutlarını, katillerinin başlarına geçirecek” idi..
Westermann’ın itirafı

Bu mektubu yayınlayan The New York Times, 4 yıl sonra (Aralık 1922’de) yazar W.L.Westermann imzasıyla bir itirafta bulunacaktı:

“Batı’ya karşı duyulan tepkiyi yaratmakta bizim de payımız olduğu bir gerçektir. Siyasi ve ekonomik yayılma (sömürgeleşme) yöntemlerimizin zaman zaman korkunç ve pervasız niteliklere bürünmesi, Batı’nın kötü bir görüntü yaratmasına yardım etmiştir. Batı sömürücülüğünün kötü etkileri yüzünden misyonerlerimizin suçlanmış olması üzücü bir olaydır. Biz misyonerlerimizin, kendi iradeleri dışında meydana gelen bu itibar kaybını, kısa zamanda gidererek yararlı faaliyetlerine yeniden başlamak fırsatına kavuşacaklarına inanıyoruz.”


İtalyan ressam Pisani katliama tanık olmuştu

1899’da doğan Vittorio Pisani, 1906 yılında geldiği İzmir’de
13 yıl kaldı. İzmir’in işgali sırasında Yunan ordularının halka yaptığı mezalimi gördü. Annesi Yunan asıllı olmasına rağmen evleri talan edildi. Pisani, Mısırlı Prenses Kadriye Hüseyin’in ricası üzerine yaşadıklarını tablolara döktü. 15 Mayıs 1919 günü Patris vapurundan inen Yunan askerlerinin gerçekleştiridği faciayı anlattığı tablosunda olayın gerçekleştiği yer olan Kordon’a,
88 yıl sonra eserleriyle dönen Vittorio Pisani, İzmir’imizin kurtuluşunun 85’inci yıl coşkusuna da iştirak etmişti.

*****

Direniş öncesi muhteşem miting
Sultanahmet’te toplanan ve ellerinde “Yaşamak istiyoruz. Müslümanlar ölmez, öldürülemez” yazılı pankartlar taşıyan Türk kadınları ve Türk kızları, İzmir işgalini protesto etmişti.

image0039.jpg
(Kaynak: Atilla Oral / Jotun-Kuva-yı Milliye)
 
Maşatlık’ta (Musevi Mezarlığında) dün toplanan binlerce vatandaş, işgali protesto etti. “Yunanistan yerine Amerika, İngiltere, İtalya bizi işgal etsin” istekleri ortaya çıkınca gençler, “silahlı direniş” hazırlığına girdi. Gece geç vakitte toplanan mitingdeki konuşmacılar, Yunan işgaline karşı “silâhlı mukavemetten” başka çare kalmadığını dile getirdiler. Ancak, çaresizlik öyle bir boyuttaydı ki, “Bizi Yunan işgal etmesin de, diğerleri işgal etsin” diye bir heyet de, limana giderek İtilaf Devletleri temsilcileri ile görüşmek zorunda kaldı. Limandaki savaş gemileri ise, zaten mitingin yapıldığı Musevi Mezarlığı’nı ışıldaklarla tarayarak, ne olup bittiğini görmeye çalışıyordu. Yerli Rumlar da, mitinge sızmışlar, oradaki konuşmaları Yunan Konsolosluğu’na ihbar ediyordu. Reddi İlhak Heyeti Milliyesi, işgale saatler kala (14 Mayıs 1919 gecesi) bütün illere (vilâyetlere), sancak, kaza ve nahiye belediye başkanlıklarına acil telgraflar çekti. “İmdat” çığlıklarının karıştığı bu yardım telgraflarında, protestolar düzenlenmesi ve “vatan ordusuna katılım” çağrısı da yapılıyordu:

“İzmir ve çevresi Yunan’a ilhak edilip, egemenliği altına giriyor, işgal başladı. İzmir ve ona bağlı yerler tümüyle ayakta ve heyecanda. İzmir son ve tarihi günlerini yaşıyor. Son imdadımız sizin göstereceğiniz yardıma bağlıdır. Mitingler, telgraflarla her yere başvurunuz ve vatan ordusuna katılmaya hazırlanınız. Olgunluk ve sakinliği son derece koruyarak, kimsenin incinmemesine özen ve dikkat ediniz.”
……..

ATATÜRK’ten anlamlı mesaj
Ülke adım adım işgal ediliyor, Mondros Mütarekesi’ni bahane eden ülkenin valisi ve kolordu komutanı, “silahlı direniş” başlatmak isteyen gençleri, askeri mahkemeye vermekle tehdit ediyor; ordunun garnizondan dışarı çıkmamasını emrediyorlardı!..
Bu günleri yaşayan, hüznünü içinde hisseden Mustafa Kemal, gerekli dersi
çıkarmıştı.  14 yıl sonra, 5 Şubat 1933’deki Bursa Nutku’nda, gençlere bugün için de çok anlamlı mesajını verecekti.

image0049.jpg

Bursa Nutku
Türk genci, devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, “Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.
Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; “Demek adliyeyi de düzeltmek, rejime göre düzenlemek gerek!..”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla itirazlarını yapmakla beraber; bana, başbakana ve Meclis’e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayırılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Müdahale ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!..

YENİÇAĞ

 

Paylaş:

Yorumlar

“114) TARİH BAŞA SARIYOR -2” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. yaşar toptaş yorum tarihi 11 Şubat, 2008 10:03

    kahrolsun işbirlikçiler abd ve batı uşakları

  2. ABDULLAH BİÇER yorum tarihi 11 Şubat, 2008 11:28

    Sayın Yılmaz KARAHAN

    Öncelikle yüreğinizdeki vatan aşkı, bayrak sevgisi ve Atatürkçü duruşunuz için sizi olan hayranlığımı paylaşmak isterim.

    http://www.vatanbir.org internet sayfamızdan bizim de bu konulara olan katkılarımızı incelemenizi, desteklemenizi, VatanBir dergimizde yazılarınızla bizlere destek vermenizi arzu ederiz.

    Sevgi ve saygılarımı iletirim.

  3. Silvan GÜNEŞ yorum tarihi 20 Şubat, 2008 23:19

    Gerekirse taşla sopayla kanımızla canımızla her şeyimizle varız. Yedirmiyeceğiz bu memleketi birmetrelik kumaşa. Araplaştırmayacağız. Mücedelemizi her zmana yapacağız. Kanımızın son damlasına kadar.

Yorum yap