112) STRATEJİK CEMAAT OKULLARI – 2

Yayin Tarihi 8 Şubat, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

 

Stratejik Cemaat Okulları -2 

SSCB’nin çekildiği alana Müslüman-Türk adı ve kardeşlik bağları kullanılarak, Türkiye Cumhurbaşkanının da tavsiyesi göz önüne alınarak, eğitim faaliyeti adı altında girmek, cemaatin akıl kârı olabilir mi? Süleyman Demirel niçin bu okullara arka çıkmıştır, keza Turgut Özal.  

 Bugün laik-anti laik tartışmaların tavan yaptığı bir ülkenin Cumhurbaşkanları, daha 1990 lı yıllarda bir cemaatin reklâmını yapıyor ve bu cemaatin arkasında Türkiye Cumhuriyeti olduğunu ifade ediyordu. Bu bile Fetullah Gülen cemaatinin, Anadolu kaynaklı olmadığının kesin ifadesi değil de nedir? 

 Türk Cumhuriyetleri, Avustralya, Almanya, ABD, İngiltere gibi devletlerde öncelikle Türk göçmenlerine hitap eder okulları ile bahsi geçen çocukları, içinde yaşadıkları devlete entegrasyonunu sağladıklarını kendileri itiraf ediyor. Nedir entegrasyon? Birleşme, bütünleşme. Türk çocukları Dünyanın dört bir yanında, yaşadıkları devletlere entegrasyonu gündeme alan cemaat okullarının bir fonksiyonu da budur. Bunlar nasıl Türk okuludur ki, Almanya’da yaşayan Türk çocuklarına Almanca dil ile okul açıyor. Almanca dil ile eğitim yaptıktan sonra, cemaat okuluna ne ihtiyaç vardır? Alman okullarına güvenmeyen gurbette ki işçilerin çocukları, güven duygusu içinde devşirilerek Almanya’ya hediye edilecektir bunun tercümesi. 

 Açtıkları okullara ilaveten, Dünya’nın çeşitli yerlerinde “Kültür Merkezi” , “Dil Kursu” ve “Yurt” açan cemaatin, kültür merkezlerinde ki misyonu, irtibat bürosu olmaktan ve diğer STK ı ile bağlantı tespitinden ibarettir.  

 Abdullah Gül’ün Azerbaycan ziyaretinde, cemaatin üniversitesinin temel atma törenine katılıp: 

“Dünyanın dört bir yanında okullar açılmaktadır. Bütün bunlar Türkiye’nin ne kadar büyüdüğünü, ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Bunlarla gerçekten gurur duyuyoruz.” Demesinden, Türk vatandaşı olarak gurur mu duyuyoruz, utanç mı? 

 (Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasına engelin eşinin türbanı değil, kendi fikirleri olduğunu bugün hala görmeyenlerin, muhalefeti teletürban boyutundan sürdürenlere ithaf ederek.) 

 Dünyanın dört bir yanına dağılmış bu okulları Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirmek ne kadar doğrudur? Bahsi geçen eğitim kurumlarını, MEB lığı takip edebiliyor mu? Kontrol edilmeyen bu okulları Türkiye’nin gururu diye gösteren bir kimliğin Çankaya’da oluşu, BOP siyasetine de böyle bir yön verecektir. 

 AKP iktidarının cemaate yakınlığını seçimler dolayısı ile görmüştük. Cumhurbaşkanından, Bakan düzeyine kadar kurulan ilişkiler yumağının reklâm amaçlı kullanıldığı gerçeğini bir kenara not etmek gerekir. Almanların uzun süre cemaate Almanya’da okul açma izni vermemesi eğitim dilinin “Almanca” olması ile aşıldı. Hannover kentinde açılan okulu ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: 

 “Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın ve gençlerimizin asimile olmadan Alman toplumuna entegre olması.” Diye başlayan konuşmasına hayret etmemek mümkün müdür? Türk çocuklarının Alman toplumuna entegre olması için Almanca eğitim yapılan bu okulda, nasıl olup da asimile olmayacaklardır acaba?  

 Türkiye dışında yaşayan bu insanlar üzerinde, devletimizin onları cemaate teslimden başka bir faaliyeti var mıdır? 

 Bakan, Cumhurbaşkanı düzeyinde ki bu ziyaretleri cemaatin artı hanesine kaydettikleri, çekilen resimleri şimdiden okula astıklarına eminim. Çalışma sitilleri budur. Falan, filan kişi bizi beğendi, ziyaret etti, “makbul bir grubuz” diyebilmek için buna ihtiyaçları vardır. 

 Türkiye Cumhuriyeti eğitim alanında ortak çalışma sahasında, “Cemaat okullarını” mı kullanıyor? Sorusunu soruyorum. Endonezya MEB ı ile bir araya gelen Bakan Çelik: 

Türk müteşebbislerin Endonezya’da açtığı Türk okulların iki ülke insanın bütünleşmesi açısından oldukça önemli bir rol oynuyor.” Demesi, akıllara ziyan değil midir? Türk Devleti, cemaat okullarından gurur mu duyacaktır? Üstelik hangi amaçla açıldıkları konusunda cevaplanmayan sorular ortada iken. 

 Petrol, doğal gaz başta olmak üzere ABD’nin önem addettiği yerlere okul açan cemaatin bunu, Dünya gemisinin direksiyonunda ki millet ile iyi geçinmek gerek diye ifade ettiğini söylemiştim. Sudan’da ki Darfur’da bu bölgelerden biri. Petrol bulunması ve ABD’nin bu yatakları işletmesi, Darfur katliamı olarak bilinen gelişmelerde hep ABD’nin parmağı olduğu herkesin malumudur.  

 Tesadüfe bakın ki, Sudan’da da bu okullardan vardır. AKP li Ticaret Bakanı Kürşad Tüzmen Sudan’a gittiğinde yine bu okula uğrayıp, övgüler yağdırıyor. AKP İktidarının bir görevi de yurt dışı ziyaretlerde bu okulları mı onore etmektir? 

 Hartum’da ki Türk Okulunun finansmanının Unesco tarafından karşılandığı yolunda ki haberi tekrar hatırlatayım. Türk iş adamının bu okula ziyaret için gittiği, müdürü beklerken masanın üzerinde Unesco’dan gelen evrakı görmesi ile alakalı bir konuydu hatırlarsınız.  

 Açılmış olan okulun masrafının kendileri tarafından karşılandığı ve paranın hangi bankaya yattığını açıklayan bir evrakı gören iş adamının, müdüre orada bu okulu açma sebebini sorduğunda aldığı cevap: 

 “Biz burada Sudan’ın müstakbel idarecileri olacak süper zeki çocukları bulup Amerika’ya göndermek için bulunuyoruz.” ( 26.6.206- Yeni mesaj) 

 Cemaat okulunun bir görevi de budur. Bulundukları yerde ki geleceğin idarecilerini yetiştirmek, ABD ile tanışmalarına vesile olmak. Yoksa ABD petrolün merkezinde bu okulu onların hayrına mı açacaktır?  

 Afganistan’da ki cemaat okulunu öven İngiltere Dış İşleri Bakanı David Miliband bakın ne diyor: 

Türkiye’nin uluslararası platformda oynadığı yapıcı rolleri hatırlatırken, Afganistan’da Türk müteşebbislerin kurduğu kız lisesini örnek gösterdi.”( İngiliz Daily Telegraph) 

 Bahsi geçen okulun o dönem Dış İşleri Bakanı olan Abdullah Gül’ün tavsiyesi ile açıldığını hatırlatmış olayım. 

 Türk Okulu olarak kamuoyuna pompalanan bu kuruluşların diğer bir adı, “Barış Okulu”dur. Eğitim ve öğretimin amacının barış olduğunu daha önce duymuş muydunuz? ABD- İngiltere- İsrail işbirliğinde Dünya paylaşılırken, bu okullar acaba nasıl bir barışa hizmet ediyor?  

 Misyoner okullarına iki milyon dolar ödenerek mi yapılıyor barışa hizmet? Ya da İslamiyet’i din olarak kabul etmeyen haham ve papazlarla ayni masada oturup yemek yenilince mi barış diyalogu oluşturuluyor? İslâm Coğrafyası adım adım işgal edilirken Fetullah Gülen işgale karşı direnene: 

 “Ordusu ve devleti olmayan Müslüman direnirse, terörist olarak kabul görür ve günaha girer.” Mealinde vaazda bulunuyor.  

 Ülken işgal edilse bile eğer düzenli ordun yoksa savaşma diyor, Misyoner okuluna 2 milyon dolar bağışta bulunan büyük Hocaefendi Fetullah Gülen. Bu söylenenler aradan çekilmemiştir, hangi yandan okunursa bu manaya gelecek açıklamalardır. 

 Bahsi geçen okullara ABD’nin resmi pasaportlu CIA janlarını yerleştirdiği gerçeği belgelerle sabittir: 

 “Sıra, Özbekistan’daki 18 okulun sahibi gözüken Silm A.s.’nin yetkilisi Mehmet Mesut Ata’ya gelir. Bu okullar da, “Fethullahçılara ait” diye bilinmektedir. Ata, birçok talebini dile getirir. Sözlerini Amerika’nın Özbekistan’daki bir uygulamasını örnekleyerek bağlar. MEB’in yayımladığı “Yurt Dışında Açılan Özel Öğretim Kurumları Temsilcileri-İkinci Toplantısı” adli kitabin 63–64. sayfalarından okuyalım:
Amerika Birleşik Devletleri, dostluk köprüsü adi altında getirdikleri 70 öğretmene diplomatik statü kazandırmışlardır. Biz de, eğer devletimiz, büyükelçiliğimiz, bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin, Türk eğitim elemanlarının itibarlarının biraz daha artacağını zannediyoruz.”( 3 Mart 1997- Ankara Başkent Öğretmen evi – Yurt Dışında ki Türk Okulu Problemleri Toplantısı) 

 Fetullahçı örgütün içine yuvalanmış “dostluk köprüsü” adlı CIA ajanları orada İngilizce öğretmeni olarak mı bulunuyorlar dersiniz? Cemaat bu konuya açıklık getirebiliyor mu? Okullarına “Barış Köprüsü” gibi sıfatı da ekleyen cemaat,”Barış ve Dostluk” köprüsü adı altında, bulundukları devletlerde hangi faaliyetleri gerçekleştiriyorlar, sorusunu sormak en tabii hakkımız değil mi? Bahsi geçen okullar Türkiye ile irtibatlandırılırken benzeri soruları sormak en tabii hakkımız olmalıdır. 

 Rahmetli Hablemitoğlu’nun “Duble casusluk” suçlamasında bulunduğu Fetullah Gülen okullarının bir fonksiyonu da bu olabilir mi sorusu sıkça sorulmaktadır. 

 Fetullah Gülen, okulları, medyası, yurtları ile bilhassa şu anada AKP iktidarı tarafından da desteklenir mahiyette bir görünüm içindedir. Dillerden düşmeyen ” Okul Açan Türk Müteşebbisler” kimlerdir? Bahsi geçen okulların giderinin Anadolu’dan toplandığı belirtildiğine göre, devlet bu konuda araştırma yapmış, müfettişlerini görevlendirmiş midir? 

 Son günlerde ardı ardına yapılan “Çete Operasyonları” içinde Fetullah Cemaati de olacak mıdır? bu bağlamda. 

 21. Yüzyılı Amerikan Yüzyılı yapmak için yola çıkan stratejik ortak, Dünya’yı sadece askerleri ile işgal etmeyecektir. Yandaş devlet adamları, bölgesel oluşumlar, dinsel cemaatler, çeşitli STK ı, Medya, ekonomik abluka bunu sağlayacaktır. 

 Bahsi geçen okullara turistik geziler düzenliyor cemaat. Gidilen yerde ki okulda Türk Bayrağı, İstiklal Marşını ezbere okuyan çocuklardan oluşturulmuş bir mizansen kuruluyor. Yemekler yeniyor, hediyeler sunuluyor, fotoğraflar çekiliyor bu arada. Oranın mülkü amirine götürülüyor, bu okulların ne kadar önemli bir vazifeyi icra ettikleri anlattırılıyor. Gezi böylece mutlu mesut bir şekilde bitiyor. Şimdi bu okullara gidenler neyi ne kadar görmüş oluyor? Hiçbir şeyi. Sadece gösterilenleri görüp, turistik bir gezi yapmış olarak geri dönenler, kapasiteli nispetince o okulları övme kadrosuna katılıyor. Yazar ise köşesinde, akademisyen ise medyaya açıklamalarda bulunuyor. 

 Türk Okullarının eğittiği çocukları hangi istikamete götürdüğünü bilmeden, mahiyetleri hakkında görüşü oluşmadan, sadece anlatılanlar ışığında yapıyor bunu.  

 Dünyanın dört bin yanına kurulan Amerikan kolejlerini, hangi Türk Müteşebbisleri kuruyor? Bu söylemi okuyoruz sıkça cemaat reklamında. Sanki Yozgat’tan iş adamı Ahmet Bey, Arnavutluk’ta ki bir okulu yapmış demeye getiriyorlar. Peki, UNESCO Sudan’da ki okul başta olmak üzere başka hangi okulun giderini, ne amaçla ödüyor?  

 “Türk Okulu” diye kamuoyuna pompalanan bu okulların gideri başka hangi uluslararası kuruluşlar, devletler tarafından karşılanıyor? 

 Bu okulların bulunduğu devletlerde Türk iş adamlarının büyük yatırımlar yapmasına vesile olduğunu da duyuyoruz? Kimdir bu iş adamları? 

 Bunu öğrenmek en tabii hakkımızdır. 

 Türk ve İslâm görüntülü bu kişiler Dünyanın dört bir yanına dağılırken, Türkiye Cumhuriyetini referans göstermekte fakat Amerikan menfaati doğrultusunda faaliyet göstermektedir öz olarak. Stratejik ortağa sunulan destek okullarla lojistik boyuta taşınmaktadır. 

 Amerika’ya karşı oluşan nefreti, Türk kimliği ile yumuşatma operasyonuna Türkiye Cumhuriyeti olarak katılma onursuzluğu son bulmalıdır. 

 Ülke içinde başörtüsü zokasını yutan çevrelerin, Mankurtlar Cemaatinin içerde ve dışarıda ki faaliyetini görmezden gelmeyi tercih etmelerini hiç akıllı bulmuyorum. AKP iktidarının bakanları ve ülkenin Cumhurbaşkanı, Fetullah Gülen cemaatine ait okullarda ne arıyor? 

 TBMM e bu konuda verilmiş bir önergeyi ise yakın zamanda hatırlamıyorum Geniş çaplı bir operasyonun “Fetullah Gülen Çetesine” yapılması şarttır. 

 Cemaat Okullarının uyguladıkları stratejinin Türk Millî Eğitimin amaçları ile bir ilgisi olmadığına göre, Millî Eğitim Bakanlığı ile ilgisinin kesilmesi Türkiye’nin menfaatine olacaktır.

NEVAL KAVCAR

Paylaş:

Yorumlar

“112) STRATEJİK CEMAAT OKULLARI – 2” yazisina 6 Yorum yapilmis

  1. basbug yorum tarihi 19 Mart, 2008 18:30

    aslanim sen vatan hainisin .sen ait oldun yere git.sizlerin yüzünden bu insanlar 300 yildir aci cekiyor.siz türkiyeyi bölemezsiniz.türkiye artik gercek sahiplerinin elinde.susuyorsak acizligimizden degil ,bildigimiz dogrular vardir.bir gün sizede demokrasi .insan haklari lazim olacak o gün vay halinize.bile cahiller teröristler.

  2. gökbörü mete asiltürk yorum tarihi 4 Eylül, 2009 14:22

    birader millete hakaret edeceğine yukarıda yazılanların savunmasını yapsaydında insanların fikirlerini çürütseydin ya senin için daha yararlı olurdu.. Büyük Türk büyüğü, başbuğ Alparslan TÜRKEŞ derki büyük fikirler ancak ve ancak kendinden daha büyük bir fikirle bastırılabilirler.. senin fikrin eğer yukarda ki fikirlerden büyükse çürütürsün yok eğer değilse kendini ve fikrini rezil etme..

  3. adnan A yorum tarihi 8 Kasım, 2009 17:25

    mesut ata ve arkadaşları okadar kutsal bir iş yapıyo larki inanılmaz ne mutlu onlar gibi düşünene ne mutluki öle insanların varlığına. we ısrarla şunu idea ediyorum onlar olmasaydı bu gün bi çok insan belkide islami yaşantıdan haberdar olmayacaktı bu insanları eleştireceğimize bu insanların elleri öpülmesi gerektiğine inanan biriyim. we nur cemaati şuna kesinlikle inanıyorumki ilerisi için çağdaş müslümanlar yetiştireceklerdir

  4. mehmet yorum tarihi 16 Kasım, 2009 20:14

    çok sert konuşurdum ama.neden mii eleştirdiğin için değil, insan bilmediğine düşman olurmuş.cahil olmak ayıp da çahil olunan konuda fikir yürütmek daha da ayıp.araştırmak bilmek ondan bundan duduklarına inanmak değildir.

  5. VATAN SEVER yorum tarihi 28 Şubat, 2010 01:54

    EMPERYALİZMİN EN BÜYÜK SİLAHI İNGİLİZCE DEĞİLMİ BU OKULLARIN EĞİTİM DİLİ NE DÜNYANIN 4 BİR YANINDA UZATMAYA GEREK YOK BU OKULLAR AMERİKAN PROJESİDİR

  6. ercan buğra büyük yorum tarihi 24 Haziran, 2010 00:40

    değerli türk vatandaşları sizleri sağ duyuya çağırıyorum bakınız bu okullar olmasaydı şu anda türkiye fiilen bitmiş durumdaydı bakınız abd nin ve avrupanın sömürgesi olan her ülkede bu okullar var ve bende bu okullardan birinde görev yapmaktayım ingilizce öğretmeni olarak bizim gerçek stratejimiz onlardan mış gibi görünüp içten vurmak yukarda demişlerki eğitim dili neden ing ey klasik türk kardeşim şu gözlerinizi birazcık açsanız gerçekler çok yakınınızda ama at gzlüklerinizi çıkarmamakta kararlısınız benim çalıştığım ülke latin amerikada burda öğrencilere ilk etapta ing islamın bir terör dini değil aksine barış dini oldunu tüm insanların son dine mensup olmaları gerektiğini kabullendiriyoz ondan sonrada gerçek manada kültür aşinalığına başlıyoruz ve burda diğer ülkelerde olduğu gibi gerçek manada birçok hristiyan yahudi öğrenci türkiyedeki bzim okullarda eğitimciler şuanda heryerde zenciler değişik tenler görmeniz mümkün inanın türkiye yi çok güzel gÜNler bekliyor artık çok bilinçli bir nesil geliyor Kİ belki yarınlarımız şuan abd konumunda olucak ve bu çark büyüyerek devam edecek hocaefendimizden allah razı olsun allah sağlığınıda şifalar ihsan etsin
    ona gerçekten çok ihtiyacımız var selamlar LÜTFEN GÖZLERİNİNİ AÇIN ARTIK VE MANTIKLI OLUN BİR GÜL BÜYÜTMEYE SİZDE NAİL OLUN ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN VATANIMA SELAMLAR ALLAHA EMANAT OLUN

Yorum yap