18) AHISKA TÜRKLERİNİN KARAGÜNÜ (15 KASIM 1944)

Yayin Tarihi 15 Kasım, 2007 
Kategori ERMENİ SORUNU, TÜRK DÜNYASI

AHISKA TÜRKLÜĞÜ

image0013.gif

—————————————————————————–

Ahıska’nın coğrafî konumu:

Ahıska şehri, Türkiye’nin kuzeydoğusunda, Ardahan ilimizle sınır teşkil eden, Gürcistan toprakları içinde yer alan, çok eski bir Türklük yurdunun merkezidir.

Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahılkelek, Azgur ve Hırtız gibi kasabaları ve bu kasabalara bağlı 200 kadar köyü vardır.

Ahıska, Türkiye sınırına 15 km. mesafede bulunmaktadır. Posof Çayının iki yakasında yer alan şehir, karayolu ile Tiflis, Batum ve Türkiye’ye bağlıdır. Ayrıca batıda Türk sınırının çok yakınına kadar uzanan bir demiryolu, Ahıska’yı doğudan Tiflis’e bağlar.

Katliam gibi sürgün:

II. Dünya Savaşı yıllarına kadar askere alınmayan Ahıska Türkleri, savaş başlayınca askere alınmaya başlandı. 40.000 civarında insan, Almanlarla savaşmak üzere silâh altına alınarak cepheye gönderildi. Geride kalan kadınlar ve yaşlılar da, Ahıska-Borcom demiryolu inşaatında çalıştırıldılar. Bu hat 1944 Ekiminde tamamlandı. Ahıskalılar, kendilerini vatana hasret bırakacak trenlerin yolunu, kendi elleriyle yapmışlardı!

15 Kasım 1944 tarihi, yalnız Türk tarihinin değil, insanlık tarihinin de kara sayfasıdır. Zira bu tarih, bir kış gecesi 200’den fazla köy ve kasabada yaşayan binlerce insan, birkaç saat içinde ocağından sökülerek yük ve hayvan vagonlarında, Sibirya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a sürülmüşlerdir. Sürgün edilenlerin birçoğu yollarda öldü. Sağ kalanlar da, ata vatanından ebedî ayrılığa mahkûm edildiler.

Yıllarca dünya kamuoyundan gizlenen sürgünün belgeleri bugün artık sır değil. 31 Temmuz 1944 tarihli “Devlet Savunma Komitesi”nin gizli kaydıyla kaleme alınan kararının altında Gürcü diktatörü Stalin’in imzası bulunmaktadır.

 Stalin, Ahıska Türklerini Orta Asya’ya sürerken onların Orta Asya Müslüman Türk boyları arasında eriyip gideceklerini, böylece tarihî kahramanlıkları, Rus askerî arşivlerini dolduran halkın tarihe karışıp gideceğini hesaplamıştı. Hâlbuki onlar dil, din, kültür ve geleneklerini bırakmadı, nerede yaşarsa yaşasın asimile olmadılar.

Ahıska Türklerinin sürgününde, Ermeni faktörünü de unutmamalıyız. Zira, Türk-Rus savaşlarında Türk’e ihanet ettikten sonra, artık bu topraklarda kalamayacaklarını düşünen Ermeniler, Rus ordularının arkasına takılarak Anadolu’yu terk etmiş, Ruslar tarafından bu bölgelere iskân edilmişlerdi. Günümüzde de bu bölgede önemli bir varlığa sahip olan Ermeni unsuru, önce özerklik, sonra da Ermenistan’a ilhak düşüncesiyle faaliyet yapmaktadır.

Ahıska Türklüğü, çok büyük acılar yaşadı. Sürgün yerlerinde, Sovyet Polisinin sıkı kontrol rejimi altında yaşamaya başladılar. Bu ağır şartlarda, açlıktan ve soğuktan, 50.000 kişi öldü.

Cephelerden çok uzaklarda olan Ahıska, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, bu savaştan en kötü hisseyi aldı. Rus-Alman savaşına yaklaşık 40.000 asker gönderen Ahıska’da ziraî işlerde çalışacak erkek kalmamıştı. Sovyetler Birliği uğruna savaşan Ahıska Türklerinin 25.000 kadarı savaşta öldü.

Savaştan dönen gaziler ve madalyalı kahramanlar, köylerine döndüklerinde ailelerini bulamadılar. Boş evlerde, kimsesiz sokaklarda akrabalarını aradılar! Onların sürgüne gönderildiklerini öğrenince, Orta Asya yollarına düştüler. Bu çile de yıllarca sürdü. Birçoğu aradıkları yakınlarına hiç kavuşamadılar.

Bu sürgünle 180.000 Ahıska’lı Türk, Öz Vatanından kopartılmıştır. Ahıska Türklerinin tüm gayri menkulleri ve diğer malları Gürcülere ve Ermenilere verilmiştir.

 Hazırlayan: YILMAZ KARAHAN

image0025.jpg

Paylaş:

Yorumlar

“18) AHISKA TÜRKLERİNİN KARAGÜNÜ (15 KASIM 1944)” yazisina 10 Yorum yapilmis

  1. haymatloslu yorum tarihi 15 Kasım, 2007 16:47

    “Türkleri tarihten çıkartırsanız,tarihi tekrar yazmak zorunda kalırsınız.”(Neumark)

    Bu Kaynaktan İçenin Yüreği Tunç Olur, Türk’e Kefen Biçenin Ölümü Korkunç Olur!

  2. piyanist volki yorum tarihi 15 Kasım, 2007 17:32

    tüm müslüman ve türk aleminin başı sağolsun ama ne kadarda uğraşsalar olmuyacağını anlayacaklar yenilmezlik kanımızda var !!!

  3. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 16 Kasım, 2008 02:01

    Ahıskalılar, İstanbul şivesiyle konuşurlar.
    Demirbaş Şarlı kurtarmak için savaşmayı göze alanlar, kendi kanından kendi canından insanlar için kıllarını kıpırdatmadılar.
    İbret…
    Hiç değilse bugün.

  4. sedat ergenç yorum tarihi 18 Kasım, 2008 10:55

    Ahıska Türklerinin başına gelenlerden 1.derece sorumlu olan o dönemde bu kardeşlerimize sınırları kapatan İnönü hükümetidir. Biz kabul etmeyince muhtelif bölgelere Ruslar tarafından darmadağın edilip zorunlu göçe tabii tutulan Ahıskalılara hiç olmazsa bugün sahip çıkılmalıdır.
    Şu anda İstanbul’da mülteci konumunda yaşayan çok sayıda Ahıskalı Müslüman Türk vardır (Yenibosnada) ve bölücü hainler kadar bu ülkenin imkanlarından yararlanamamaktadırlar.

  5. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 20 Şubat, 2009 15:04

    Tarihin her devrinde acı.
    “Hiç bir Türk ailesi yoktur ki, fertlerinden birisini bir Rus savaşında şehit vermesin.”
    Hatırladığım kadarıyla Süleyman Nazif demişti bu veciz ve acı gerçeği.
    Ders…
    Tarih, ders almak içindir.
    Ders almayanlar, ters alırlar.

  6. Akkale yorum tarihi 1 Eylül, 2009 04:21

    Ahıskalılar Türkçenin daha doğrusu Anadoluda ki Türkçenin en saf ve düzgün olanını konuşur.Bu da Ardahan,Kars,Erzurum,Iğdır gibi illerimizdeki soydaşlarımızda daha belirgin ortaya çıkar.
    Evet ne yazık ki Ahıska Türkleri de dahil hiçbir Türk topluluğuna önem verilmiyor.Milli devlet olamadık bi türlü.

  7. elhan geydarov yorum tarihi 2 Aralık, 2009 06:53

    bizim bu acıya saygı gösterdiğiniz için çoooooooook teşekkür ederim.

  8. Aziz Ahmedoğlu yorum tarihi 26 Ekim, 2010 23:42

    Bende Ahıska türküyüm ve vatanıma geri dönceğimcen adım gibi eminim.O yurt bizim o toprak bizim vemeyiz kimseye alacağız geri ister barışla isterse savaşla!!!!

  9. Samet Acaroğlu yorum tarihi 15 Kasım, 2012 13:02

    Sayın Yılmaz Karahan Bey, Ahıska konusuna elattığın için mutluyum.Biz Şavşat’lılar Ahıska’nın tam anlamıyla özüyüz.Tabiiki en çok emek sarf eden Sayın Doç.Dr.Yunuzs Zeyrek’in emeği başkadır.Mücadelesi çok önemlidir.Bendeniz bu yıl Eylül-2012 de Ahıska’ya iki aile olarak gittik .Şavşat-Ahıska 150 km ‘dir.Çevre incelemesi,onarılan Ahıska Kalesi’nin incelenmesi ve 200 fotoğraf çektim.bir kaset kamera çekimi yaptık.Facebook’tan kısım kısım yayınlıyorum.Ermeniler Ahıska’da da en iyi yerleride yaşıyorlar.Ticarette de ilerideler.Gürcüler Ahıska’nın fakirleri haline gelmişler.Ticarati Türkiye’yle mukayese etmkmek mümkün değel Türkiye en az 60 yıl ileride.Ama topraklar çok verimli olduğu hasatmarından anlaşılmakta.Altmışsekiz yılın tapularını nasıl geri verecekler ki,Ahıska’nın gerçek sahipleri topraklarına kavuşsunlar.Doğrusu düşündürücüdür!..Selam ve hürmetlerimi sunuyorum.Samet Acaoğlu İstanbul.

  10. sadettin gezmek yorum tarihi 14 Kasım, 2014 20:36

    Dünyanın gördüğü en kanlı zalim olan Gürcü Stalin,Ahıska türklerine bu en acımasız zulmü yaparak, AHISKA VE AHILKELEK’ i GÜRCÜLERE HEDİYE ETMİŞTİR. Bu insdanlar, yıllardır Türkiyeye gelmek istiyor. Aancak, TÜRK HÜKÜMETLERİ KABÜL ETMİYOR!! Suriyeli, Arap veya bilmem ne olsaydı hemen kabül ederlerdi!!

Yorum yap