834) Midas Anıtı’nın Türkçe Açıklaması

Yayin Tarihi 22 Şubat, 2016 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

Midas Anıtı

image001

Midas Anıtı (Yazılıkaya), Eskişehir’e 80 km uzaklıkta bulunan Han ilçesinin Yazılıkaya köyündedir. Anıt, Yazılıkaya köyü ile iç içe bulunmaktadır. Anıt nedeniyle bölge Midas Kenti ya da Midas City olarak anılmaktdır. Yüksekliği 17 metre olan anıt MÖ 7. yüzyılda yapılmıştır. Diğer Frig yazıtları gibi Midas Anıtı üzerindeki yazıt da henüz çevirilebilmiş değildir. Bilinen Etrüskçe sözler yardımıyla aşağıda bir çeviri yaptım. Frig yazıtları ile Limni Balbalı üzerindeki harfler karşılaştırıldığında, Pelasg ve Frig alfabelerinin birbirinin neredeyse aynısı olduğu ortaya çıkmaktadır.

Batılı dilbilimciler yazıtta geçen MATERES ve MATERAN sözlerinden hareketle, bu sözlerin MATER (anne) anlamına geldiğini ileri sürerek Frigçenin bir “Hint-Avrupa” dili olduğunu savunmaktadırlar. Oysa hem MATERES , hem de MATERAN sözleri, Etrüskçe iyilik; talih; uygun anlamlarına gelen MAT sözünün çoğul -i halidir. Ön Türk dillerinde -s ve -n ekleri günümüz Türk dillerinde -si ve -ni biçimlerinde de olan adın -i halidir (örneğin ara-sı ve ara-sı-nı gibi). Sevinç; neşe; keyif anlamalarını da içeren Etrüskçe MAT, Sümerce MUD olan bu söz, günümüz Türkçesinde MUT olarak yaşamaktadır. Ancak bugün gereksiz bir ekle MUTLULUK olarak kullanılmaktadır.

Etrüskçe MAT kökünden gelen ve iyilik yapan, hayırseverlik yapan, esirgeyen, bağışlayan anlamlarına gelen MATAR sözü, Batı Romacaya (“Latinceye”) anne anlamına gelen MATER, Doğu Romacaya da (“Eski Yunancaya”) MATERA olarak evrilmiştir. Güden, destekleyen, besleyen, büyüten anlamlarındaki Etrüskçe PATAR sözüyle, iyilik yapan, hayırseverlik yapan, esirgeyen, bağışlayan anlamlarına gelen Etrüskçe MATAR sözleri, Yalnızca “Latince” ve “Eski Yunancaya” değil, Germen ve Latin dillerine de “anne” ve “baba” anlamlarında geçmiştir. Med kökenli bir dil olan Farsçadaki baba ve anne anlamlarındaki PEDER ve MATER sözleri ise, Farsçaya İran Sakacası yoluyla “Eski Yunancadan” geçmiştir ve Medce kökenli değildir. Farsçada baba ve anne anlamlarına gelen BABA (Türkçeden), VALİD (Arapçadan), AB (Sümerceden) ve MAMA (Türkçeden), VALİDE (Arapçadan), UM (Sümerceden) gibi başka sözler de bulunmaktadır. Bu sözlerin yine Med kökenli bir dil olan Kurmancası ve Sorancası ise, “baba” anlamına gelen Türkçe kökenli BAB ya da BAV ile “anne” anlamına gelen Medce kökenli DAYİK’tir.
Türkçesi:

Bilge Ateş,sonsuzluğu süren oğul, Midas’ın oğlu. Bu kutsal yerde, bu orunda yatan
ölüdeki saygıyı arttıran kaderdir.
Ata öğütüdür: yargıca kaderi yazarak aktar, ölü ruhlara adak yap ve saygı göster.
Kurban kes, kutsal yasayı sürdür. Zenginliği, mutlulukları,
amaçla. Saygı, korku ve mutlulukları, sonsuzluk işaretini birleştirmek için süreci onayla. Yücelik mutluluk; bu
mutlulukları hazırlayanı,
doğru yolda olan oğulu, Tanrı
kurganda hoş tutar. Tanrı, toplumu gözleyen oğulu,
ulusu iyileştirir, bu kurganda yatan ölüdeki yarayı, acıyı dindirir.
Frikçesi:

ATES ARKIA EFAIS AKENANO PAFOS MIDAI PAFAP TAEI FANAK TEI EDAES
NISAE: ES GRSOSOS: IOTIN
BABA: MEMEF AIS: PROITAFO S: KPHIYAN AFE YOS: SIK ENE MAN: ELA ES
KELO KES: FENAF TUN: AFTAS: MATERES
SOS ES AIT: MATERES: EFE TEKSE TIS: OF EFIN: ONO MAN: LACHET: GA
MATERAN: ARES AS TIN
BONOK: AKENANO PAFOS
FREKUN : TELA TOS: SOS TUTU …..(okunmuyor) AKENANO PAFOS AES
ATANIS EN: KUR SAN E SON: TA NEPER TOS
Çevirisi:

ATES ARKIA EFAIS AKENANO PAFOS MIDAI PAFAP TAEI FANAK TEI EDAES
Ateş: Frig kıralının adı. Bu ad, yüreklendiren; yüreklendiriş, basış, atış, itiş (encouraging, pressing) anlamlarına geliyor.
arka, arkia “clear, witty, rattling” (berrak, zeki, akıllı, bilge, hareketli; erk; erkek)
evo “time” (zaman, öd)
evi “duration, eternity” (süre, sonsuzluk; öd)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix (-i, -e hali)
ac “to make, offer”
ak-, ag- “to conduct, to drive” (yönlendirmek, sürmek, sürdürmek)
akena “one who makes,conduct” (yapan, yönlendiren)
-na, -ina, -ena adjectival suffix
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix (-i, -e hali)
Midai Midas
pava “boy, young man” (oğlan, erkek, boy)
ta, -ta, teis, teiş, tei “this” (bu)
fanu “chapel, sacred place” (tapınak, kutsal yer)
-x, -ax suffix (ek)
tei “this” (bu, Balkan Türkçesinde te)
eta “seat, post” (yer, orun, sedir)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix (-i, -e hali)

Ateş bilge (bilge Ateş), sonsuzluğu süren oğul, Midas (ın) oğlu, bu kutsal yer, bu orunu

NISAE: ES GRSOSOS: IOTIN
nes-, neş “dead, defunct” (ölü; leş)
-e locative intrumentive suffix (-de hai)
eş, ez “esteem, venerate” (saygı)
cruisie “accumulator, increaser” (arttıran, arttırış)
utince “fixed destiny” (kader, ödke; zaman)

ölüde (ki) saygı (yı) arttıran, kaderdir

BABA: MEMEF AIS: PROITAFO S: KPHIYAN AFE YOS: SIK ENE MAN: ELA ES
papa “grandfather, ancestor, forefather” (ata, dede, baba)
meme “to speak” (konuşmak, söylemek); Hititçe “meme”, Sümerce “eme”; emmek
memev “speach” (söylev; öğüt)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix” (-i, -e hali)
purt, pruth, eprthne “magistrate, magistracy, dictator” (yargıç, diktatör)
eprthieva, eprthnev, eprthnevc “head magistracy” (baş yargıç)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix” (-i, -e hali)
cuvie “clever, expert” (zeki, uzman)
-n accusative (pronomimal) suffix (-i hali)
-n, -an, -un archaic genitive singular (-i hali)
aphe “chance, mishap, occurance, fortune (divinity)” (tanrısal talih, kader, olay)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix” (-i hali)
şikh- “to sign; to investigate” yazmak, çentmek, araştırmak)
ena “to carry out” (sonuçlandırmak, taşımak, aktarmak; öne)
man “the dead, spirits of the dead” (ölü, ölü ruhlar)
al-, ala, ale “to give, donate, offer” (vermek, donatmak, sunmak, adamak)
-es ablative suffix
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix” (-i hali)
eş, ez “to esteem, venerate” (saygı göstermek)

ata öğütüdür: yargıca, uzmana kaderi yaz(arak) aktar, ölü ruhlara adak yap (ve) saygı göster

KELO KES: FENAF TUN: AFTAS: MATERES
celu “sacrificing” (kurban)
ces “to cut, to cease” (kesmek, sonlandırmak)
fan-, fani “to consecrate, holy act” (kutsamak, kutsal yasa)
fanu “chapel, sacred place” (tapınak, kutsal yer)
-v-, -ve perfective suffix (tamamlayıcı ek)
thun, thuns, thunt “to protract, prolong” (uzatmak, sürdürmek; uzun)
aut “wealth, fortune” (zenginlik; ağu)
-as, -aş, -asi genitive suffix (-i hali; -si)
mat “luck, propitious” (şans, uygun, hayırlı, mut; mutluluk)
mata “favor, benevolence” (iyilik)
-r, -ar, -er “plural suffıx” (çoğul eki; -ler)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix” (-i hali; -si)

kurban kes, kutsal yasayı sürdür, zenginliği, mutlulukları

SOS ES AIT: MATERES: EFE TEKSE TIS: OF EFIN: ONO MAN: LACHET: GA
zusa “to strive, aspire to” (amaçlamak, özlemek)
zusle “seek, aim” (gözlemek, kezemek)
zus “to hit” (vurmak, isabet etmek)
es, eş, ez “respect, to esteem, venerate” (saygı, saygı göstermek)
aita, eita “fear, veneration” (korku, saygı)
matu “to favor”
mat “luck, propitious” (şans, uygun, hayırlı, mut; mutluluk)
mata “favor, benevolence” (iyilik)
-r, -ar, -er “plural suffıx” (çoğul eki)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix” (-i hali)
evi “duration, eternity” (süreç, sonsuzluk; öd)
evo “time” (zaman)
tecsa “signal, sign”
this “to bind” (bağlamak, birleştirmek)
uph “facing, against, on account of” (karşılaşma, karşı, nedeniyle, için)
evi “duration, eternity” (sonsuzluk)
-n accusative suffix (-i hali)
un, une, unum, unuth “to grant” (onaylamak)
una “benevolence, grant” (iyilik, onay)
man “greatness” (yücelik)
laeti “happiness” (mutluluk)
ca, ga, ka, cal, cla, cei, ceia “this” (bu)

amaçla, saygı, korku (ve) mutlulukları, sonsuzluk işaretini birleştirmek için süreci onayla, yücelik mutluluk, bu

MATERAN: ARES AS TIN
mat “luck, propitious” (şans, uygun, hayırlı, mut; mutluluk)
mata “favor, benevolence” (iyilik)
-r, -ar, -er “plural suffıx” (çoğul eki; -ler)
-n accusative suffix (-i hali)
aras “making, preparing, sustaining, continuing” (yapma, hazırlama, dayanma/dözme, sürdürme)
-as, -aş, -asi genitive suffix (-i hali)
tin “god” (Tanrı)

mutlulukları hazırlayanı Tanrı

BONOK: AKENANO PAFOS
bon “good” (iyi; on; ong)
-x, -ax “nominative suffix” (yalın ek)
ak-, ag- “to conduct, to drive” (yönlendirmek, sürmek, sürdürmek; akmak)
akena “one who makes, conduct” (yapan, yönlendiren)
-na, -ina, -ena “adjectival suffix” (sıfat eki)
pava “boy, young man” (oğlan, erkek; boy)
-s, -as, -aş, -asi genitive suffix

iyi yapan (doğru yolda olan) oğulu

FREKUN : TELA TOS: SOS TUTU …..(okunmuyor) AKENANO PAFOS AES
fraucni “benign, sweet, soft” (sevecen, tatlı, yumuşak, hoş)
thelu, thul “lasted, stayed” (kalan, son, sonuncu)
tus, tuş, tuşti “funerary niche, repository” (defin hücresi, mahzen; deş; deşik)
zusa “to strive, aspire to” (amaçlamak, özlemek)
zusle “seek, aim” (gözlemek, kezemek)
zus “to hit” (vurmak, isabet etmek)
tuthi, tuti- “community, state”(toplum, devlet)
akena “one who makes, conduct” (yapan, yönlendiren)
-na, -ina, -ena “adjectival suffix” (sıfat eki)
pava “boy, young man” (oğlan, erkek; boy)
-s, -as, -aş, -asi genitive suffix
ais, aiş, eis “god” (tanrı)

kurganda hoş tutar, toplumu gözle….. yapan (muhtemelen gözleyen; bakan) oğulu, Tanrı

ATANIS EN: KUR SAN E SON: TA NEPER TOS
atena “of the same father, family, clan” (aile, soy, boy; ulus; ata)
-s , -si, sa; -eis “genitive suffix, adjectival suffix”
en “to worry about, cure” (merak etm, kaygılanmak, iyileşmek; em)
cure “decomposition due to heat, pus” (irin, yara)
san “dead, deceased, ancestor” (ölü, soy; ata; san; saygın)
-e locative intrumentive suffix (-de hali)
sun “dangerous, hurt” (tehlike, acı; sancı)
ta “this” demonstrative adjective/ pronoun (bu; te)
nap, naper, napti “rooms, lair” (oyuk, lahit; yapı)
tus, tuş, tuşti “funerary niche, repository” (defin hücresi, mahzen; deş; deşik)
naper tus: kurgan

ulusu iyileştirir, bu kurganda (yatan) ölüdeki yarayı, acıyı dindirir.

Arif Erman

TÜRKLERİN GERÇEK TARİHİ
Türk Dili ve Tarihi Üzerine Tezler

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/

Bir süre önce Çin’in Xian şehri yakılarındaki Türklerden kaldığı iddia edilen kurganları (piramitleri) araştırırken konu çok farklı alanlara kaydı. İktisat tarihçisi olmanın ve Türkoloji okumanın verdiği merakla konu konuyu açtı ve daha önce pek de ilgi alanım olmayan Dünya antik tarihini ve Sümerce, Etrüskçe, Hititçe, Frigçe gibi dilleri araştırmaya başladım. Sonunda bu kitap ortaya çıktı. Bu arada Batı’da yazılan tarih tezleriyle karşılaştım. “Türklerin neden bir antik tarihi yoktur?” diye aklıma hep takılmıştır zaten. Bu tarih tezlerini okuduktan sonra, neden olmadığını da anlamış oldum. Türklerin antik tarihi çalınmıştır. Hem de pişkince. Türklerin çalınan bu tarihi Avrupa’da, Anadolu’da, Mezopotamya’da, İran’da, Hindistan’da ve Çin’de yatıyor. Türkler dışında her türlü halk tarafından sahiplenilmiş. Batılı tarihçiler tarafından Türklere dikte ettirilen tez, “Türklerin geçmişte göçebe bir halk oldukları ve uygarlığı Avrupalılardan öğrendikleri” şeklindedir. Oysa bu tarihin üstü biraz kazılınca, altından bambaşka bir tarih ortaya çıkmaktadır. Irkçılık tehlikeli ve zararlı bir hastalıktır, halklar arasına düşmanlık sokar. Uzun yıllar Batı Avrupa’da yaşamış biri olarak Türklere yapılan ırkçılığı, ayrımcılığı, haksızlığı çok iyi bilirim. Bu davranış bozukluğu, Batılıların kendilerine özgü olan bir toplumsal sorunudur ve bu sorunu yalnızca kendileri çözebilir. Ancak bu önyargıların bilime de taşınması ve Türklere karşı bilim adına ırkçılık yapılması kesinlikle kabul edilemez. Bazı Avrupalı tarihçilerin Türk tarihi hakkında yazarken, tarih hırsızlığı yapmalarının dışındaki tavırları, Türkleri küçümseyici ve ırkçı bir tavırdır. Bu açıdan Türklere yapılan bu tarihi haksızlığın giderilmesi gerekir. Umarım bu kitap, bu haksızlığın giderilmesine bir katkı olur. http://www.idefix.com/

image002

Paylaş:

Yorumlar

“834) Midas Anıtı’nın Türkçe Açıklaması” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. sadettin AVCILAR yorum tarihi 22 Şubat, 2016 20:36

    Kazım MİRŞAN VE Haluk TARCAN gibi degerli araştırmacılar daha öncwe bu yazıtların Türk TAMAGALAR ından meydana geldiğini söylediler ve Türkçe okudular.Şimdi bu farklı bir durum mu var.?

    Saygılarımla

Yorum yap